HİZMET TESPİT DAVASI, ŞARTLARI NELERDİR? HİZMET TESPİT DAVASI ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR?
- MUHAMMED ALİ KOÇ
- 24 Şub 2023
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Nis 2023
Bu makalemiz ile Hizmet tespit davasını, zamanaşımı sürelerini, yargıtay kararlarını, davanın ne kadar süreceğini, arabuluculuk sürecini, hak düşürücü süreleri gibi toplum tarafından sürekli araştırılan ve merak edilen bu sorular hakkında hukuki destek vermeyi hedeflemekteyiz.
GENEL OLARAK HİZMET TESPİT DAVASI:
5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre; “Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır” hükmü bulunmaktadır.
İlgili kanun maddesi kapsamında işçi hizmet tespit davası açabilecektir. Hizmet tespiti davası işçinin işyerinde ne kadar süreyle çalıştığı, primlerinin tam yatırılıp yatırılmadığı, hizmetlerinin SGK' ya bildirilip bildirilmediği (tescil edilip edilmediği) gibi konuların tespit edilmesine ilişkin olarak açılmaktadır.
Hizmet Tespit Davası, kanuna göre sigortalı sayılan işlerde çalışanların, Sosyal Güvenlik Kurumunca tespit edilemediğinde veya eksik bildirilmiş hizmetlerin tescil edilmediğinin sonradan öğrenildiğinde tespiti amacıyla açılan davadır. Hizmet tespit davaları, Sosyal Güvenlik Kurumuna verilip de tescillenmiş işe giriş bildirgelerindeki yanlış yazılan kimlik kayıtlarının ve sigorta sicil numaralarının tashihi, sigortalının kendisine ait olması gerekirken, başkası adına geçirilen, aktarılan veyahut bildirilmiş olan çalışma sürelerinin sahibine kazandırılması, hizmet süresinin gerçek başlangıcının tespiti gibi konuları ele alır.
HİZMET TESPİT DAVASI ZAMANAŞIMI SÜRESİ, SÜRENİN BAŞLANGIÇ ZAMANININ TESPİTİ:
Hizmet tespiti davası zamanaşımı, istisnaları, 10 yıl, 5 yıl gibi sorular ile sık karşılaşıldığından bu başlık altında bu soruları cevaplamayı hedefliyoruz. 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre, aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır. Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere hizmet tespit davalarının açılabilmesine ilişkin olarak hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıllık bir süre öngörülmüştür. Söz konusu beş yıllık süre hak düşürücü bir süredir.
Söz konusu beş yıllık süre, zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü bir süre olduğundan davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da resen dikkate alınır. Sigortalı ölmüşse murisin hak sahiplerinin hizmet tespit davasına dair hak düşürücü süresi murisin ölüm tarihinden itibaren başlar.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken başka bir husus bulunmaktadır. İşveren tarafından işe giriş bildirimi yapılan ancak primleri ödenmeyen işçi açısından söz konusu zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği yargıtay tarafından kabul edilmektedir. Bu halde işçi zamanaşımı süresi ve hak düşürücü süreye takılmadan davasını açabilecektir. Bu durum uygulamada 1 günlük hizmetin tespit edilmesi davası olarak ifade edilmektedir.
1 günlük hizmet tespiti başka bir ifade ile sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkin açılan hizmet tespit davalarında, sigorta başlangıç süresinin tespiti için birçok işçi geçmiş dönemlerde çalışmış olduğu işyerleri işe başlama bildirgesi verilmiş olmasına rağmen sigorta primi ödemesi gerçekleştirilmediği için sigortalılık başlangıç tarihi bakımından sorun yaşamakta ve emeklilikleri gecikmektedir. Bu ve benzeri durumlarda açılacak bir hizmet tespit davası ile kişilerin 1 günlük sigorta başlangıçlarının tespit edilmesi sağlanmaktadır. Yetkili İş Mahkemesi tarafından işe başlangıç bildirgesi verilip verilmediği tespit olunacak ve bu durumda sigorta primi ödenmemiş olsa bile işe başlama tarihinde fiili başlangıç tarihinin esas alınabilmesi için değişiklik yapılacaktır.
EKSİK PRİM ÖDENMESİ SEBEBİYLE AÇILACAK HİZMET TESPİT DAVASI:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca işverenler çalıştırdıkları işçilerim sigorta primlerini tam ve eksiksiz olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırmakla yükümlüdür. Sigorta primleri düzenli ödenmediği veya eksik ödendiği takdirde işverenler ciddi yaptırımlara maruz kalabilirler. Eksik sigorta primi; kişinin sigortalı olarak çalıştığı gün sayısının Kuruma eksik bildirilmesini ifade eder. Bu gibi durumlarda işçi hizmet tespit davası açarak bu durumu tespit ettirebilir.
İşçiler tarafından dava açmadan önce Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ihbar hattı aranarak veya e-devlet sistemi üzerinden sigortasız çalışıldığına veya eksik prim ödemesi yapıldığına dair işveren şikayet edilebilmektedir. Ancak bu şekilde yapılan tespitler yalnızca tespitin yapıldığı tarihten 1 yıl geriye doğru işletilebilmekte daha eski dönemlere ait hizmet tespitinin yapılması için dava açılması gerekmektedir.
HİZMET TESPİT DAVASI ARABULUCULUK ŞARTI VAR MIDIR?:
İş Kanunumuzda hizmet akdinden doğan bazı davalar arabuluculuk dava şartına tabidir. Bu davalar arabulucuya başvurulmadan açılamayacaktır. Ancak hizmet tespit davası niteliği gereği arabuluculuk kapsamında değildir. Bu sebeple dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu değildir.
HİZMET TESPİT DAVASI NE KADAR SÜRER?:
Ülkemizde yargılamaların ne kadar süreceği tam ve kesin olarak bilinmesi mümkün değildir. Zira davalarının ne kadar süreceği konusu mahkemelerin iş yoğunluğuna göre değişmektedir. Ancak somut olaya ve mahkemelerin iş yoğunluğuna göre de değişebilmekle birlikte hizmet tespiti davalarının yaklaşık olarak 1-2 yıl sürdüğünü söylemek mümkündür. Dava iş mahkemelerinde sonuçlandıktan sonra İstinaf ve Temyiz aşamalarına geçilebilir. Bu durumda yargılama uzayabilmektedir.
HİZMET TESPİT DAVASI DELİLLERİN NİTELİĞİ VE MAHİYETİ:
Hizmet tespiti davasında deliller yazılı olabileceği gibi sözlü de olabilir. Tanık beyanlarının dışında işyeri ile alakalı bulunan veya işveren tarafından işin yürütülmesine esas teşkil eden ya da iddia sahibinin söz konusu işyerinde çalıştığını gösteren her türlü yazılı belge ve evrak da mahkemeye delil olarak sunulabilecektir. Söz konusu belgelerin sonradan düzenlenebilir nitelikte olmaması mahkeme kararlarında önem arzetmektedir. Mahkemeler tarafından en fazla itibar edilen yazılı belgeler; ücret bordroları, ücret hesap pusulaları, gelir ve gider belgeleri, yasal defter kayıtları, özlük dosyaları ve sözleşmelerdir. Ayrıca noter veya kamu kurumlarınca onaylanmış veya düzenlenmiş olan her türlü belge de mahkemelerce önemli delil olarak kabul edilmektedir.
Son getirilen düzenleme ile birlikte 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olup kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresini tamamlayanların emekli olabilmeleri mümkün hale getirilmiştir. Bu sebeple hizmet tespitinin yapılması son derece önem kazanmıştır. Düzenleme ile belirtilen tarih öncesinde çalışmış ancak hizmet girişi yapılmamış olan kişilerin yukarıda detaylıca ifade edilmeye çalışıldığı üzere şartlarının oluşması ile dava açabileceklerini ifade etmek isteriz.
Hizmet tespiti davasına ilişkin olarak daha detaylı bilgi için ofisimizi ziyaret edebilir, https://www.kochukukvedanismanlik.com/iletisim adresimizden veya internet adresimizde yer alan online iletişim bölümünden detaylı bilgi alabilirsiniz.
Saygılarımızla;
KOÇ HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU
Comments